باب: لا
يبيع على بيع
أخيه، ولا
يسوم على سوم
أخيه، حتى
يأذن له أو
يترك.
58. BİR MALI SATAN YAHUT BUNUN İÇİN PAZARLIK YAPAN KİMSE BAŞKA
BİRİNE BU KONUDA İZİN VERMEDİKÇE YAHUT YAPTlĞI İŞLEMİ SONA ERDİRMEDİKÇE BAŞKASI
SATIŞ YAHUT PAZARLıK YAPAMAZ.
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن نافع، عن عبد
الله بن عمر
رضي الله
عنهما: أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قال: (لا يبيع أحدكم
على بيع أخيه).
[-2139-] Abdullah İbn Ömer r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
şu sözünü nakletmiştir: "Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın.
"
Tekrar: 3165, 5142
حدثنا
علي بن عبد
الله: حدثنا
سفيان: حدثنا
الزهري، عن
سعيد بن
المسيب، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه قال: نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن يبيع
حاضر لباد،
ولا تناجشوا،
ولا يبيع
الرجل على بيع
أخيه، ولا
يخطب على خطبة
أخيه، وتسأل
المرأة طلاق
أختها لتكفأ
ما في إنائها).
[-2140-] Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, şehirlinin köylü adına satış yapmasını yasakladı. Ayrıca şöyle buyurdu:
1. Neceş yapmayın. 2.Kişi (din) kardeşinin yaptığı satış üzerine satış yapamaz.
3.(Din) kardeşinin evlilik teklif ettiği kadına evlilik teklif edemez. 4.
Kadın, kumasının kabındaki kendisine kalsın diye kocasından kuması boşamasını
isteyemez."
Tekrar 2148, 2150, 2151, 2160. 2162, 2723, 2727, 5144, 5152, 6601
AÇIKLAMA: Birinin Yaptığı Satış ve Pazarlık Üzerine
Satış ve Pazarlık Yapma Yasağı, Yalnızca Müslümanlara Karşı mı Yasaktır?
Hadisin lafzında yer alan "din kardeşi" ifadesinden
ilk anda anlaşılan bu yasağın yalnızca Müslümanların birbirine karşı yaptığı
işlemlerle sınırlı olduğudur. Nitekim Evzai ve Şafiilerden Ebu Ubeyd İbn
Harbuye bu görüştedir.
Müslim'in, Ala aracılığıyla babasının Ebu Hureyre'den rivayet
ettiği şu hadisin ifadesi daha açıktır: "Müslüman, Müslümanın pazarlık
ettiği malda (onun pazarlığı sona ermedikçe) pazarlıkta bulunamaz."
Alimlerin çoğunluğuna göre ise bu konuda Müslüman ile zimmet ehli
arasında fark yoktur. "Kardeş" sözcüğü yaygın durumu belirtmek için
söylenmiştir, bundan zıt anlam çıkarılamaz.
Başkasının Satışı Üzerine Satış Yapmanın Hükmü
Alimler başkasının satışı üzerine satış yapmanın haram olduğunu
söylemişlerdir. Başkasının satın aldığı bir malı satın almak da böyledir. Bu
şöyle olur: Bir kimse muhayyer olma şartıyla bir mal satın alır. Başka bir
satıcı "bu satışı boz, ben sana daha ucuza satayım" der. Yahut da
müşteri satıcıya "yaptığın akdi boz. Ben sana daha fazla ödeyerek senden
satın alayım" der. Bunun haram olduğu konusunda icma vardır.
Pazarlık konusu da şu şekildedir: Bir kimse satın almak
niyetiyle bir şey alır, bir başkası da "onu bırak. Ben sana ondan daha
iyisini aynı fiyata satayım, yahut onun aynısını daha ucuza satayım" der.
Yahut da bir kimse mal sahibine "onu, satın almak için elinde
bulundurandan geri al, ben daha pahalıya senden satın alayım" der. Bu,
fiyat konuşulduktan ve taraflar akdi yapmaya yeltendikten sonradır. Bu, açık
bir şekilde olursa haram olacağında görüş ayrılığı yoktur. Şayet açık bir
şekilde olmazsa Şafiilerde bu konuda iki görüş vardır.
İbn Hazm, İmam Malik'ten "akdi yapmaya meyletme"nin
şart olduğu görüşünü naklettikten sonra "hadisin lafzı buna delalet
etmemektedir" demiştir. Ancak onun görüşü "pazarlık konusunda haram
kılmanın söz konusu olabilmesi için açık bir durumun söz konusu olması gerekir.
Çünkü İbn Abdilber'in naklettiği üzere açık arttırma ile satılan malın fiyatını
arttırmanın haram olmadığı konusunda ittifak vardır. Öyleyse geriye şu seçenek
kalmaktadır: Haram kılınan pazarlık, açık arttırmadakinin ötesinde bir durumun
söz konusu olduğu pazarlıktır."
Şafiilerden bazıları, satış ve pazarlıkla ilgili bu yasağın
kapsamından "alıcının fahiş bir biçimde aldanma durumunda olduğu satış
akdi"ni istisna etmişlerdir. İbn Hazm da bu görüşü kabul etmiş ve
"Din nasihattır (samimiyettir)" hadisini delil getirmiştir. Ancak,
kişinin din kardeşine göstereceği samimiyetin tek yolu satış ve pazarlık
değildir. Örneğin kişi, aldanma halinde olan bir satıcının malını daha yükseğe
satın almaksızın "malın değeri gerçekte şu kadardır. Sen bu malı şu fiyata
sattığında aldanmış olursun" diyerek de samimiyetini gösterebilir. Böylece
her iki maslahatı da gerçekleştirmiş olur.
Alimlerin çoğunluğu, başkasının satışı üzerine yapılan satışın
günah olmakla birlikte geçerli olduğu görüşünü kabul etmişlerdir. Malikller ve
Hanbelilerde bu akdin fasit olduğuna dair iki rivayet bulunmaktadır. Zahirller
de bunun kesin olarak fasit olduğu görüşünü kabul etmişlerdir.